Günlük hayatımızda ve iş dünyasında yapay zeka araçlarına başvurmak, hızla yaygınlaşan bir alışkanlık haline geldi. ChatGPT gibi araçların sunduğu kolaylıklar şüphesiz çok değerli. Ancak şunu unutmamalıyız: Bu teknolojiler daha yolun çok başında ve insan faktörünün tamamen devre dışı bırakılması henüz mümkün değil.

Bu sorunun cevabı, büyük ölçüde analiz edilen verinin boyutu ve karmaşıklığıyla ilgilidir. Veri analitiği bir yolculuksa, bu yolculukta hangi araçları kullanacağımız ihtiyaçlarımıza göre değişir. Örneğin, 30 bin satır ve 10 kolondan oluşan bir veri setiyle çalışıyorsak, Excel bizim için genellikle yeterlidir. Ancak veri milyonlarca satıra ulaştığında ya da birden fazla tablo arasında karmaşık ilişkiler kurmamız gerektiğinde, SQL veya bir veritabanı çözümü kullanmak daha uygun hale gelir. Dinamik görselleştirmeler yapmayı hedefliyorsak Power BI, ileri düzey analitik modeller ve veri bilimi uygulamaları içinse Python gibi bir programlama dili tercih edilmelidir.

Geçmiş yüzyıllardan beri veri hep hayatımızda. Nüfus, dış borçlar, savaşlar ve salgınlar… Hepsiyle ilgili geçmişe dönük bolca veri mevcut. Hatta veri görselleştirmenin ilk örnekleri deyince akla Napolyon’un savaş haritaları ve Florence Nightingale’in yaptığı çalışmalar geliyor. Demek ki verinin toplanması, işlenmesi ve görselleştirilmesi o yıllara kadar dayanıyor.