Veri Analitiği: Sadece Analistler için Değil, Her Çalışan için Bir Gereklilik
25 Kasım 2024
Geçmiş yüzyıllardan beri veri hep hayatımızda. Nüfus, dış borçlar, savaşlar ve salgınlar… Hepsiyle ilgili geçmişe dönük bolca veri mevcut. Hatta veri görselleştirmenin ilk örnekleri deyince akla Napolyon’un savaş haritaları ve Florence Nightingale’in yaptığı çalışmalar geliyor. Demek ki verinin toplanması, işlenmesi ve görselleştirilmesi o yıllara kadar dayanıyor.
Peki, günümüzde veri analitiği neden bu kadar önem ve popülerlik kazandı? Artan dijitalleşme ve hemen her sektördeki şirketlerin dijital dönüşümü, günlük yaşantımızın neredeyse her anında veri üretmemize neden oluyor. Telefonlar ve akıllı saatler kaçta uyuyup uyandığımızı biliyor. Google, hangi günler evde olduğumuzu, trafikte ne kadar süre harcadığımızı ve daha ne paylaştıysak biliyor. Bankalar harcamalarımıza bakarak finansal durumumuzu belki bizden daha iyi biliyor. E-ticaret uygulamaları ve alışveriş yaptığımız markalar ise yemek tercihimizden giyim zevkimize kadar birçok bilgiyi analiz ederek bize kişiselleştirilmiş öneriler sunuyor. Dijital yayın ve müzik dinleme platformları keyif aldığımız içerikleri ve alışkanlıklarımızı detaylı bir şekilde analiz ediyor. Sosyal medya uygulamaları ise belki de bizi bizden iyi tanıyor.
İşte tüm bunların arkasında verinin gücü yatıyor. En basit örnekle, eskiden bir marka her ay kaç adet gömlek sattığını bilirdi. Şimdiyse her ay "kimlere" kaç adet gömlek sattığını, hatta hangi ürünlerin hangi kampanyalarla daha çok talep gördüğünü analiz edebiliyor. Bir süre sonra müşterilerini öyle iyi tanımaya başlıyor ki, kimlere ne zaman hangi kampanyaları sunarsa daha başarılı olabileceğini kurgulamaya başlıyor. Bu sürecin başarısı ise üç temel aşamaya dayanıyor: verinin doğru ve sağlıklı bir şekilde toplanması, verimli analizlerin yapılması ve sonuçların doğru kitleye yönelik stratejilerde kullanılması.
Bu gibi örnekleri her sektör için farklılaştırabilir ve çeşitlendirebiliriz. Ancak değişmeyen bir gerçek var: Verinin doğru ve etkin bir şekilde kullanılması artık ihmal edilemeyecek kadar önemli bir gereklilik.
Her sektörde veri odaklı alınan kararların artması, son on yılda beraberinde birçok mesleğin popülerlik kazanmasını sağladı. Veri analistleri, veri bilimcileri ve veri mühendisleri gibi roller, günümüz iş dünyasının vazgeçilmez parçaları haline geldi. Bu pozisyonların önemi, şirketler ve kurumlar için uzun yıllar yerini koruyacak. Ancak günümüzde artık sadece bu pozisyonlarda çalışanların değil, tüm ekiplerin veriyle içli dışlı olması gerekiyor. Tüm çalışanlardan bir makine öğrenmesi modeli kurmaları beklenmiyor olabilir, fakat veriden anlam çıkarma, içgörü üretme ve bu içgörüleri etkili bir şekilde görselleştirme yetkinlikleri her pozisyon için önemli hale geldi. Bu becerilere sahip olan çalışanlar, fark yaratarak organizasyonlarına katma değer sağlıyor.
Bunu sağlayabilmek için kişilerin iki konuda yetkinlik sahibi olması gerekiyor:
Veri analitiğinde kullanılan araçlara hakimiyet. Kurum içinde veri yalnızca Excel’de tutuluyor olabilir ya da bir veri tabanı mevcutsa SQL veya Power BI üzerinden analiz imkanı bulunabilir. Her çalışan, şirketinde kullanılan araçların teknik detaylarını öğrenmeli.
Temel veri okuryazarlığı ve analiz becerisi. Teknik yeterliliklerin ötesinde, şirkete ve sektöre hakim olmak, müşteri davranışlarına merak duymak ve verinin anlattıklarından keyif almak gerekiyor.
Bahsettiğim yetkinliklerin hepsi birbiriyle bağlantılı. Excel, SQL ya da Power BI bilgisine sahip olan kişiler veriye daha kolay erişebiliyor ve analiz yapmaya meraklı hale geliyor. Aynı şekilde, veriye meraklı ve içgörü çıkarmayı seven kişiler, hangi teknik aracı kullanması gerektiğini öğrenmeye hevesli oluyor. Bu becerilere sahip olup da işinden keyif almayan birine ise bunca yıllık iş hayatımda henüz rastlamadım.